Müzakere Kültürünü Geliştirmenin Önemi
Müzakere kültürünün
gelişimi arabuluculuğun da diğer alternatif çözüm yollarının da ,
tahkimin de yargının da , hukukun da gelişimi demektir.
Müzakere kültürünün
gelişimi toplumsal uzlaşı
kültürünün, toplumsal barışın ve dünya
barışının sağlanmasına katkı demektir.
Müzakere kültürünün
gelişimi ticaretin, sanayinin,
teknolojinin gelişmesi; fikri mülkiyet , yenileşme, buluş bilincinin, akıl ve bilim ışığının topluma yerleşmesi demektir.
Müzakere kültürünün gelişmesi,
devrimlerin yıkıcılığına karşı evrimleşmedeki akışkanlığın sağlanmasıdır.
Bu kadar önemli olan müzakere
kültürünün gelişmesinin önündeki engeller nelerdir?
Biat geleneği müzakere kültürünün önündeki önemli bir
engeldir.
Dogmatik inançlar yine
müzakere kültürünün gelişmesi önündeki önemli bir engeldir.
Çağdışı kalmış gelenek ve
göreneklerimiz, çift standartlı ahlak kültürümüz yine müzakere kültürünün
gelişmesi önündeki engellerdendir.
Cinsiyet ayrımcılığı, şiddete
başvurma eğilimi, mahalle ve toplum
baskısı yine müzakere kültürünün
gelişiminin önündeki engellerdendir.
Duygusal bir toplum olmamız;
alınganlıklar, küskünlükler,
dargınlıklar; yüz yüze konuşma yerine çekiştirmek ve dedikodu yapmaktan haz alma; matematik ve
fizik ötesi alışkanlık ve inanışlar da müzakere kültürünün gelişiminin önündeki
engellerdir.
Aile içinde, okulda,
işyerinde, toplumda bireyler ve gruplar
arasındaki iletişimsizlik; hakkını aramak, sormak, sorgulamak yerine Allah’a havale etme, lanetleme; sorunları konuşmaktan, bir araya gelmekten,
denemekten kaçınma; bir işe girişirken
enine boyuna düşünmeden, planlamadan “Allah Büyük” diyerek ve bilmediği, yetkin
olmadığı alanlarda iş kurmaya kalkışma cesareti yine müzakere kültürünün
önündeki engellerdendir.
Arabuluculuk Müzakerelerinde
Durum Nasıldır?
Arabuluculukta Müzakere:
Arabuluculuk müzakerelerinin
de kendine has özellikleri vardır. Bu müzakerelerde taraflar ve avukatlarının
müzakerelerinde arabulucu süreci yöneten ve kolaylaştıran konumdadır.
Taraflardan bağımsız ve tarafsızdır. Süreç
aksine bir anlaşma olmadığı takdirde gizlidir. Taraflar mahkemenin vereceği
kararlardan çok daha farklı, esnek, kazan kazan prensibini hedefleyen çözümler
üretebilirler. Anlaşmak bir sonuçtur, başarılı süreç yönetimi ile başarılı
sonuçlara ulaşmak mümkündür. Tarafların, taraf vekillerinin ve arabulucunun
müzakere tekniklerini bilmesi sürecin
başarı ile yürütülmesi açısından önemlidir.
Dava Şartı Arabuluculuk
Müzakereleri:
Yargının iş yükünün
hafifletilmesi amacıyla 2018 yılı
başında işe iade ve işçilik tazminat ve alacakları; 2019 yılı başında Ticari
işlerde tazminat ve alacaklar bakımından, 28.07.2020 tarihinden itibaren de Tüketici mahkemelerinin konusuna giren uyuşmazlıklar ile ilgili dava şartı arabuluculuk konusunda
yasal düzenleme yapılmıştır.
Maalesef, başvuru aşamasının
zorunlu olması, katılacak kişilerin belirli olması, ilk oturuma katılmamanın
masraf ve vekalet ücreti bakımından yaptırıma bağlanması, belirli sürelerde
arabulucunun görüşmelerinin tamamlaması
şartı, arabulucunun çekilmesi gereken durumda Uyap ta çekilme butonunun
olmaması; telekonferans ve elektronik imza uygulamasının henüz çözülememiş
olması, kimi taraf vekillerinin arabuluculuğa başvuruyu bir formalite olarak
görmeleri, süreç yönetimi ve müzakere teknikleri konusunda alınan eğitimlerin
yeterli olmaması vb. sorunları vardır. Ancak, yine de arabuluculuğun geniş toplum
kesimlerine anlatılması ve uygulanabilirliğinin görülmesi fırsatının
yaratılması bakımından ise oldukça
yararlı olmuştur.
“Avukatlı Müzakere” :
“Avukatlı Müzakere” olarak
da isimlendirilebilecek olan Avukatlık Kanunu madde 35/A, Uzlaşma Sağlama müessesesi, duruşma öncesi, tarafların avukatları ile
birlikte dava konusu uyuşmazlıkların
çözümünde anlaşmaya varmaları halinde
anlaşma belgesini ilam hükmünde sayıyor. Maalesef, bu müessese, daha eski olmasına rağmen Arabuluculuk kadar yaygınlaşamadı. Bunun pek
çok nedeni olabilir, Örneğin, Bakanlık
35/A' yı Baroların işi olarak gördü, Barolar da Arabuluculuğu Bakanlığın işi.
Halbuki her iki müessesenin de birbirine karşıt olmadığı farklı ihtiyaçlara cevap verecek çözüm modelleri olduğu görülebilirdi. Halen
geç kalınmış değil; baroların, avukatların, bakanlığın,
bürokratların neden birbirleri ile işbirliği yapmak yerine iletişimsizliği seçtiklerini
sorgulamakla işe başlanabilir...
Çözüm nedir?
Elbette uzlaşı kültürünün
gelişimi bir anda, sihirli değnek ile
olacak bir şey değildir, uzun bir süreçtir .Sabırla, azimle, mücadele ile,
sürekli ve her kesime yönelik her alanda verilecek eğitimlerle; seminer, panel
ve konferanslarla; okullarda akran
arabuluculuğunu yaygınlaştırarak; müfredata uzlaşma, müzakere ve arabuluculuk
ile ilgili dersler koydurarak; arabuluculuğun, müzakereciliğin doğru bir şekilde özellikle iş dünyasından
başlayarak toplumun her kesimine ve yurdun her köşesine ulaşmasını sağlayıp,
benimsenmesini ve gelişmesini takip ederek bu engelleri aşma yolunda
ilerleyebiliriz.
Okulda
öğrenciler aralarındaki uyuşmazlıklarını, idareye, ailelere bırakmak
yerine tarafsız ve taraflara eşit
mesafede olması gerektiği eğitimini almış akran arabulucunun
kolaylaştırıcılığında, bir araya gelebilir,
konuşabilir, müzakere edebilir, çözüm üretebilir ve anlaşabilirler. Bu
müzakere etme bilinci ve alışkanlığı ilerde aile, iş ve sosyal yaşamlarında da
karşılığını bulacaktır. Bu çocuklar ilerde belediye başkanı, bakan, hatta
cumhurbaşkanı olduğunda, ilçenin, ilin, bölgenin, ülkenin sorunlarına çözüm
bulmak için ilgili kesimler arasında müzakere yolunu deneyeceklerdir. Sadece
bir kesimi değil, tüm kesimleri dikkate almayı; yok saymak, ayrıştırmak yerine
birleştirmeyi, soran sorgulayanlara, eleştirenlere, muhalefet edenlere hoşgörü göstermeyi, savaş yerine barış
demeyi, kavga yerine müzakere etmeyi ve çözüm üretmeyi bileceklerdir.
Av.Arb.İhsan BERKHAN
09.02.2022 de gözden geçirilmiştir.