NOT: Arabuluculuğun tanıtımına ve arabulucu meslektaşlarımızın bilgi ve tecrübelerinin artmasına katkısı olması amacıyla , isimler gizlenerek , gizliliği taraflarca kaldırılmış olan bir arabuluculuk görüşme ve anlaşma sürecinin öyküsü paylaşılmıştır. Yararlı olması dileği ile. Av.İhsan BERKHAN / Arabulucu
ANLAŞMA İLE SONUÇLANAN EV SAHİBİ KİRACI ARASINDAKİ BİR ARABULUCUK ÖYKÜSÜDÜR
Uzun yıllardır Almanya’ da yaşayan, zaman zaman İstanbul’ a akrabalarını ziyarete gelen bu sırada taşınmazları ile ilgili sorunları da çözmeye çalışan M Hanım’ la 2008 yılında tanışmıştım.
Büromun Sirkeci’de olduğu dönemde avukatlığını yaptığım müvekkilim A Bey’ in tavsiyesi üzerine A Bey in kızkardeşi S Hanım ile birlikte o zaman Merter’de olan avukatlık büroma gelmişler ben de veraset intikal işlemlerine yardımcı olmuştum.
2016 yılının ilk günleri S Hanım cep telefonumdan aradı. M Hanım’ ın kiracısının kiralarını ödemediğini söyleyerek gereken hukuki işlemleri başlatmak istediklerini söyledi. . Ben de kendilerine hukuken yapılabilecekleri özetledikten sonra ertesi güne randevu verdim . Randevuya saatinde geldiler. M Hanım’ ın maliki olduğu kira alacakları ile S Hanım ve eşinin ilgilendiği Beyoğlu ilçe sınırları içerisinde bulunan mecurda 2010 Şubat başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunan ST, Aralık 2015 dahil geriye doğru aylık 600 TL den 8 aylık kira bedelini ( 4800 TL) ödememiş. Ayrıca, kendisine borcu hatırlatıldığında çok saygısız cevaplar veriyormuş, eskiden böyle değilmiş , eşi de çok iyiymiş ama son zamanlarda onunla da konuşamaz, anlaşamaz olmuşlar vs. Hukuki olarak yapılabilecekler konusunda ayrıntılı bilgilendirdikten sonra ; görüşemediğimiz sürede yaptıklarımdan, 6 yıl önce Bakırköy e taşındığımdan, 2 yıl önce arabulucu olduğumdan vs. bahsettim müvekkilim ve konuklarıma. Arabuluculuk hakkında kısa da olsa bilgi verdim, toplantı masamın üzerinde hazır bulunan Arabuluculuk Daire Başkanlığı’ nın arabuluculuğu anlatan broşürlerinden de birer tane verdim kendilerine. Kiracı- ev sahibi arasındaki hukuki uyuşmazlıkların da arabuluculuğa uygun olduğunu hatırlattım.
Ancak, kiracının böyle bir diyaloğa kesinlikle yanaşmayacağını, bırakın anlaşmayı , kendisi ile konuşulamadığını bile söyleyince, hukuki olarak yapılabilecekler üzerinde durmaya karar verdim.
Türk Borçlar Kanunu Madde 315 e göre kiracıya 30 gün süre vererek birikmiş kira bedellerinin ödenmesi, ödenmemesi halinde hakkında Temerrüt Nedeniyle Tahliye Davası açılacağına, kira bedeli için icra takibi başlatılacağına ; takip ve davalar nedeniyle takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de kiracıya yükletilmesinin talep edileceğine ilişkin ihtarname hazırlayarak Noter’den ihtarname keşide etmeyi önerdim. İhtarname ile sorun çözülmez ve ödeme de süresinde yapılmaz ise takip ve dava yoluna gidilebileceğini de ekledim.
Tahliye davası açılması halinde müvekkilin avukatına ödeyeceği ücreti de konuşarak netleştirdik ve yazılı ücret sözleşmesi a yaptık; Ocak ayında geçmiş dönem borçlarına ilişkin, Şubat başında da Şubat ayının başında ödenmesi gereken ama ödenmeyen kira bedellerine ilişkin ihtarnamelerimizi çektik.
İhtarname eline geçen Kiracı beni aradı. “Avukat Bey, ihtarname çekmişsiniz ama benim borcum o kadar değil ki ? , ben gelip sizle görüşmek istiyorum“ dedi. Müvekkilin anlattığı şekliyle tanıdığım , uzlaşılmaz, konuşulmaz biri olduğu söylenen kiracıya “Benimle görüşecek bir şey yok, borcunuzu ödemeniz yeterli” dedim. Bunun üzerine ısrarla gelip görüşmek istediğini, ödeme makbuzları olduğunu, demirbaş giderleri ödediği vb. pek çok şey söyledi. Israrlı talep karşısında görüşmenin yararlı olabileceğini düşündüm ve randevu verdim. Durumu müvekkileme de bildirdim. Müvekkilem umutsuz bir şekilde “ gelsin bakalım ama, ben bir sonuca varılabileceğini sanmıyorum “ dedi.
Kiracı-Borçlu ST randevuya eşi ve çocuğuyla geldi. Borçluya göre malsahibi adına kira işlerine bakan akrabaları ile tartıştığını, onların yaptığı ödemeleri kabul etmediklerini, kendilerine bağırıp çağırdıklarını, kendilerini dinlemediklerini ; yaptığı demirbaş ödemelerini kira borçlarından düşmediklerini vs. çok şey söyledi, bir taraftan da çok zamanı olmadığını işten izin alıp geldiğini, bir an önce dönmesi gerektiğini de ekledi.
Bu arada müvekkilemi arayarak durumu ilettim ve eğer uygunlar ise gecikmeden bir taksiye atlayarak büroya gelmelerini rica ettim. Bu arada ben bir yandan sinirli ve aceleci bir profil çizen kiracıyı sakinleştirmeye çalışırken diğer taraftan da arabuluculuk hakkında bilgilendirmeye çalıştım. Yirmi dakika sonra müvekkilem M Hanım ,eşi ve , S Hanım ve eşi büroya geldiler. Toplantı masasına oturduklarında birbirleriyle göz göze gelmemeye gayret ediyordu taraflar. Konuşmaya başlayan direkt karşı tarafı suçluyordu. Elbette, tarafları sakinleştirmek ve tarafların birbirinin sözünü kesmeden ve sırayla konuşmasını sağlamak ve birinin söylediğini diğerinin anlaması için gayret içerisinde olmaya gayret ettim. Arabulucu olduğum için değil, uzlaşmayı , anlaşmayı önemseyen bir avukat olarak da bu şekilde davranırdım müzakerelerde.
Kiracıya ev sahibinin avukatı olmamım arabuluculuk yapmama engel olmadığını ; sadece arabuluculuk görüşmesine geçildikten sonra aynı uyuşmazlıkla ilgili bir tarafın avukatlığını yapamayacağımı ; arabuluculuk yapabilmesi için iki tarafın da aynı arabulucuda uzlaşmasının yeterli olduğunu anlattım. Kiracı bana güvendiğini ve arabuluculuk başvuru formunu kendisinin imzalamak istediğini söyledi, bu istek müvekkilimce de kabul edildi. Ve Arabuluculuk görüşmesine geçildi :
Arabulucu Av.İhsan BERKHAN olarak kendimi tanıttıktan sonra arabulucunun ve arabuluculuğun ne olduğuna ; arabuluculuğun esasları ve arabuluculuk sürecine, arabuluculuk sürecinin ne şekilde sona erdirilebileceğine, arabuluculuğun hukuki sonuçlarına ve arabuluculuk ücretine ilişkin yazılı ve sözlü bilgilendirme yaptım. 2016 Yılı Asgari Arabuluculuk Ücret Tarifesinin altında kalmamak kaydı ile arabuluculuk ücreti ödenmesine karar verilebileceğinden bahsettim.Bu arada, eğer anlaşmaları halinde kendimin de dava açmaya gerek kalmayacağını dolayısıyla vekalet ücreti de talep etmeyeceğimi söylememin de etkisi olmuş olabilir.Taraflar , arabuluculuk görüşmelerine hazırlık, görüşme, anlaşma/anlaşamama vb. tüm belge, bilgi ve süreç hakkında gizlilik kuralının kendileri ve arabulucu bakımından kaldırılmasına karar vermişlerdir .
12./02./2016 Başlama/Bitiş : 12.20 / 13;20
Arabuluculuk süresince toplam 1 saat görüşme gerçekleştirilmiştir. Ve görüşme sonunda şu şekilde bir anlaşmaya varılmıştır:
ARABULUCULUK ANLAŞMASI
1- …………………………………………… Beyoğlu /İST.adresindeki mecuru satın almak isteyen kişilere gösterilmesi konusunda önceden haber vermek ve Pazartesi ve Perşembe günleri 13.00-15.00 arası olmak kaydı ile anlaşmaya varılmıştır.
2- Her iki taraf da bu kurala uyacaktır. Uyulmadığı takdirde uyan tarafın hukuki süreci başlatma hakkı saklıdır.
3- Bu arada mecur satılmaz ise Kiracı ST mecuru en geç 12.02.2017 tarihinde herhangi bir ihtara ihbara, davaya lüzüm kalmaksızın tahliye edecektir. İşbu anlaşma ilam niteliğinde olduğundan icra edilebilirlik şerhi alınarak direkt tahliye kararı olarak icraya konulacaktır.
4- Geçmiş aylar borçları 1210 TL olup Kiracı ST 1 ay içerisinde mal sahibi M’ye demirbaşa ( çatı ) ilişkin ödeme makbuz ve faturalarını götürmesi halinde bu alacaktan mahsup edilecektir. Götürmediği takdirde bu borcu en geç 12.03.2016 tarihine kadar ödeyecektir.
5- Mart ayından itibaren fiilen ya da hukuken tahliye gerçekleşene kadar olmak üzere bir yıl için aylık kira net 700 TL olarak kararlaştırılmış olup, kontratta yazılı olduğu üzere her ayın 5.gününe kadar ev sahibinin kontratta yazılı banka hesabına ödenecektir.
6- Kontratta yazılı 600 TL depozito yine kontratta yazılı olduğu üzere herhangi bir kira, aidat,masraf vb. alacak kalmaması kayıt ve şartı ile anahtar teslim anında kiracıya iade edilecektir.
BAŞVURAN 12.02.2016 ARABULUCU 12.02.2016 DİĞER TARAF 12.02.2016
İmza……………………………………… imza………………………………… imza…………………………………
Bugün ( 09.04.2016) aradım S Hanım’ ı , en son gördüğümde rahatsızdı, hem hal hatırını sorayım istedim hem de merak etmiştim, arabuluculuk işe yaramış mıydı? Saliha hanım aramamdan çok memnun oldu. Aslında bir gönül kazanmak ne kadar kolay , bir telefon açmak yetiyor. S Hanım’ ın sağlık sorunu ciddi ve devam ediyor. M hanım Almanya’ ya dönmüş. 1973 ten bu yana daha genç kızken götürmüş babası yanında, bir anlamda Almanya vatan olmuş ona. Ne yaptınız diye sordum, kiracıyla sorunu halledebildiniz mi? M hanım evi satmış, Kiracı, evi satmadan önce yine bir aylık kirayı ödememiş ama, demirbaş harcamalara sayılmış. Kısaca , arabuluculuk yolu ile çözülmemiş olsa idi bu sorun, ev sahibi evini gösteremeyecek, belki de satılmamış olacak, mahkemeden henüz duruşma günü bile gelmemiş olacaktı. Küçük sorunlar büyüyecek belki de ceza davasına bile konu olacaktı. Bu davada avukat olarak en az üç bin Türk lirası kazanabilirdim, karşı tarafa yükletilen mahkeme ve icra vekalet ücretini saymıyorum bile. Ama , bir iki yıl sonra alacağım bu paradan bir saatlik görüşme sonunda aldığım üç yüz Tük lirası benim için daha kıymetliydi. Sadece maddi açıdan demiyorum manevi açıdan da. Ev sahibi olan M Hanım, bu ücretin yarısını kiracısına ödetmemiş, gönül rızası ile kendisi ödemişti. Aldığım bu ücreti çoktan harcadım bitti, bu arabuluculuktan ve aldığım bu ücretten aldığım haz halen bitmedi…
Av.İhsan BERKHAN / Arabulucu