practice

AVUKATLI MÜZAKERE

AVUKATLI MÜZAKERE



GİRİŞ

Hukukun ve hayatın her alanında avukat var. Bilgisi ile, görgüsü ile, yetenekleri ile müvekkillerinin, vatandaşların hukuka ihtiyaç duydukları her zaman yanlarında.

Sadece dilekçe yazmıyor, büroda mütalaa vermiyor, mahkemede savunma yapmıyor. Sokağa çıkıyor esnafın, taksiye biniyor şoförün, apartmanda komşusunun, telefonda hemşehrilerinin sorularına muhatap oluyor, sorunlarına çözüm bulmaya gayret ediyor.

Hukuka uygun görmediği durumları gördüğünde de hukuka uygun bir çerçevede müdahale ediyor. Bürosunda, mahkeme kaleminde, hakimin karşısında, devlet dairesinde, meclislerde hep haktan hukuktan bahsediyor, hukuka göre doğru bildiğini aktarıyor.

Avukatlık ve danışmanlığın yanında diğer şartları da yerine getirerek, arabulucu, uzlaştırmacı, marka ve patent vekili, bilirkişi gibi avukatlıkla bağdaşan meslek ve görevleri de icra edebiliyor.

Kısaca, avukat, sürekli bir iletişim, bir mücadele ve müzakere halinde.

Eğitimin, iletişimin sorunlu olduğu, müzakere  etmenin bilinmediği,  müzakere etmekten tek anlaşılanın pazarlık etmek olduğu; sormak, sorgulamak yerine  biat etmenin yaygın olduğu, akıl ve bilimin, kültür ve sanatın toplumsal yaşamı kolaylaştırmasına pek müsaade edilmediği; hukukun başlı başına bir sorun yumağına dönüştüğü, adaletin geç geldiği bazen hiç gelmediği, adaletin ya başının ağrıdığı ya da hep baş ağrıttığı bir toplumsal ortam ve zamanda avukatın huzurlu olması ve müzakerelerde başarı oranının yüksek olması mümkün müdür ?

Arabuluculuk ve Av.K.m.35/A Uzlaşma Sağlama müesseseleri çerçevesinde, arabulucu -avukat karşılaştırması ile  sorunları tespit etmeye çalışacağım ve yeri geldiğinde çözüm önerisi de sunacağım. Vardığımız sonuçları da hep beraber değerlendirerek yeni soruların ve çözümlerin belirmesine katkıda bulunalım.

YÖNTEM

Karşılaştırma yapılması aradaki bağlantının görülmesine, konunun daha iyi anlaşılmasına ve irdelenmesine yarayacaktır. Ancak, konu kapsamlıdır, bu nedenle, soru-cevap yönteminin kullanılmasını daha uygun gördüm. Sizler de sorularınızla, önerilerinizle, tespitlerinizle bu konunun tartışılmasına katkı sunabilirsiniz.

SORU-CEVAP

1.     Hak, hukuk, adalet, yargı, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, avukat, iletişim, müzakere, arabulucu, arabuluculuk, Av.K.m.35/A uzlaşma Sağlama, uzlaştırma, uzlaştırmacı vb. ilgili kavramları birer cümle ile de olsa  kısaca açıklar mısınız?

 

Hak: Hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanınan menfaattir.

Hukuk: Hak kelimesinin çoğulu olup, İnsanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen maddi yaptırımlı (uyulması zorunlu), genel, soyut ve sürekli kurallar bütünüdür.

Adalet: Hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir.

Yargı: Adalet, Yürütmeyi denetleyen ve vatandaşların yasal haklarını kanun önünde koruması için çalışan erk. / Yargı  uyuşmazlıkların mahkeme kararı ile çözümü 

Anlaşmazlık: Menfaatleri çatışan kişilerin rekabet durumu.

Uyuşmazlık: Anlaşmazlığın aleniyet kazanması

Çatışma: Sınırlı kaynakların paylaşılamaması durumu

İletişim: Kişiler arasında, duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması

Müzakere: Yumuşak, işbirlikçi, katı, ilkelere dayanan, saldırgan türleri de olan uzlaşmaya-anlaşmaya varmak için karşılıklı iletişim sürecidir.

 

Müzakere, “tarafların, üçüncü bir kişinin herhangi bir yardım veya desteğini görmeden, zaman zaman avukatlarını da yanlarına alarak, bir araya gelip, görüşüp, karşılıklı olarak fikir alış-verişinde bulunmak ve birbirlerini tartmak suretiyle bir anlaşmaya varmalarını hedefleyen en klasik alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir.” Şeklinde de tanımlanmaktadır[1].

 Ahlak :. Ahlak, iyi (ya da doğru) ve kötü (ya da yanlış) arasındaki farklardan doğan ve isteklerimizi, düşüncelerimizi ve hareketlerimizi etkileyen davranışsal algıların tümüne verilen isimdir.

 Etik: Etik, Fransızca “ethique”, Latince “ethicus”, Yunanca “ethikos” dur. Ahlakla ilgili; ahlakın temellerini inceleyen felsefe dalı; bir kimsenin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümü olarak adlandırılmaktadır. / Meslek ahlakı.

Kural: Bir bilime, bir sanata temel olan, insan davranışlarına yön veren, uyulması gereken ilkelere kural denir.  Meslek kurallarına, meslek ahlakına ise kısaca etik kurallar denir.

Uzlaştırma: Bir uzlaştırmacının rehperliğinde mağdur ve failin  suçun onları nasıl etkilediklerini konuştukları , karşılıklı bilgilerini paylaştıkları,  tarafları tatmin edici ve yazılı bir telafi anlaşmasını karşılıklı olarak geliştirdikleri ve bu anlaşmaya uyulmasının takip edildiği bir usuldür. (5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ nun 253,254 ve 255.maddeleri  ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.)

Uzlaşma  / Uzlaşma Sağlama -Av.K.m.35/A : “ Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler.” (1136 Sayılı Avukatlık Kanunu madde 35/A’ da ve ilgili yönetmelikte düzenlenmiştir.)

Tahkim: Taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların devletin resmi yargı organları yerine, kendileri tarafından belirlenen hakemlerce çözümlendiği bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kimi görüşlere göre bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemi olan tahkim, kimilerine göre doğrudan yargısal bir faaliyettir. (1982 Anayasası m.125, 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu vd. bazı kanunlarda düzenlenmiştir.)

Avukat: Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.

5237 Sayılı TCK'nın 6/1-c maddesindeki tanım ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; avukatların, 1136 Sayılı Kanun'un 35/1 ve 35/A maddelerinde yazılı ve münhasıran avukatlar tarafından yapılabilecek iş ve işlemler ile uzlaştırma işlemi ve barolar ile Türkiye Barolar Birliğinin organlarında ifa ettikleri görevleri yönünden kamu görevlisi oldukları (YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ  E. 2015/12819 K. 2019/10865 T. 19.11.2019)

Arabuluculuk:  Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin (arabulucunun)  katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Arabuluculuk, taraflara, uyuşmazlık konularını belirleme ve açıklığa kavuşturma, farklı bakış açılarını anlama, menfaatlerini tanımlama, olası çözümleri ortaya koyma, değerlendirme ve istendiğinde de karşılıklı tatminkâr anlaşmalara varma fırsatını sunma gibi çeşitli amaçlara hizmet eder. ( ADB-Arabuluucluk Etik Kuralları)

Arabulucu:  Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişidir. ( 07.06.2012 tarihli 6325 sayılı  Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, m.2)

Davadan feragat: Dava konusu kılınmış haktan, davacı tarafın onu bir daha talep ve dava etmemek üzere bütün bir gelecek için vazgeçmesidir.

Sulh: Görülmekte olan bir davada tarafların karşılıklı anlaşması üzerine dava konusu olan uyuşmazlığın sona ermesidir. / İki tarafın karşılıklı istekleriyle, varolan bir çekişmeyi ortadan kaldırmaları veya çekişmenin ortaya çıkmasına engel olmaları.

Kabul: Davalının, davacının dava yolu ile yargılamada kendisinden istediği talebi kısmen veya tamamen kabul etmesidir.

İbra : Aklanma; temize çıkma; aklama; temize çıkarma Alacaklının, borçlusunda bulunan alacağından tamamen veya kısmen vazgeçmesi .

Bilirkişi :Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi.

Dava Sırasında Ön İncelemede Hakimin Sulhe veya Arabuluculuğa Teşviki:

HMK-MADDE 137- (1) Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe (Ek ibare : 6325 - 7.6.2012 / m.35/2-a / Yürürlük / m.37/b)“veya arabuluculuğa” teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.

 

HMK- MADDE 140- (3) Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh (Ek ibare : 6325 - 7.6.2012 / m.35/2-b / Yürürlük / m.37/b)“veya arabuluculuğa” faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.

(Benzer bir düzenleme de HMK.m.320/2 de yer almaktadır.)

Dava Sırasında Arabuluculuk:

6325 s.HUAK m.15/(5) Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilir.

Görüldüğü gibi,  sulhe ve arabuluculuğa uygun olan uyuşmazlıklar bakımından  duruşma öncesi ve ön inceleme duruşmasına kadar taraflar ve avukatlarının Av.K.m.35/A Uzlaşma Sağlama imkanının yanında, ön inceleme duruşmasından önce de sonra da tarafların sulh olma ve arabulucuya başvurma imkanı bulunmaktadır. ( Dava Şartı Arabuluculuk’ ta ise davacının dava şartı olan uyuşmazlıklarla ilgili dava açmadan önce arabuluculuğa müracaat etmiş olması, anlaşamama son tutanağını – anlaşılan konularda dava açılamamaktadır- da en geç hakimin verdiği bir haftalık süre içerisinde dava dosyasına sunması gerekir. Aksi halde , dava usulden red olmaktadır. Dava şartı arabuluculukta zorunlu olarak arabuluculuğa başvurmuş olmaları tarafların ön inceleme  duruşmasına kadar Av.K.m.35/A Uzlaşma Sağlama  yoluyla uyuşmazlıkları le ilgili müzakere gerçekleştirmelerinde ve anlaşmalarında bir engel yoktur; aynı şekilde ön inceleme duruşmasında sonra da tarafların  arabuluculuğa başvurma imkanı yine bulunmaktadır.

Dava Şartı Arabuluculuk:

 01.01.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun ilgili maddeleri ile işçilik alacakları ile işe iade talepleri ile ilgili uyuşmazlıklar ;

01.01.2019 tarihinden itibaren yürülüğe giren 7155 Sayılı Kanunla 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ na eklenen 5/A maddesi  ile konusu bir miktar alacak ve tazminat içeren ticari uyuşmazlıklar;

28.07.2020 tarihinden itibaren  6502 sayılı TKHK nun 73/A maddesi nde yapılan düzenleme ile Tüketici mahkemesinin görev alanına giren -istisnalar hariç- uyuşmazlıklar ile ilgili olarak İçin Dava açmayı düşünen tarafın arabuluculuğa başvurması dava şartı nedeni ile zorunludur.

 

2.     ÖZEN - Görevi özenle yapmak konusunda avukatlık ve arabuluculuk benzer midir?

Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler. ( 1136 s.K.m.34)

Mesleki  çalışmasında  avukat,  bağımsızlığını  korur;  bu  bağımsızlığı  zedeleyecek  iş  kabulünden kaçınır. Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür. Avukat,  mesleğin  itibarını  zedeleyecek  her  türlü  tutum  ve  davranıştan  kaçınmak  zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür. Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır. Avukat,  iddia  ve  savunmanın  hukuki  yönü  ile  ilgilidir.  Taraflar  arasında  anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır. Avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. (TBB, Meslek Kuralları).

Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir. Arabulucu olarak görevlendirilen kimse, tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hâl ve şartların varlığı hâlinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu açıklamaya rağmen taraflar, arabulucudan birlikte talep ederlerse, arabulucu bu görevi üstlenebilir yahut üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir. Arabulucu, taraflar arasında eşitliği gözetmekle yükümlüdür. Arabulucu, bu sıfatla görev yaptığı uyuşmazlıkla ilgili olarak açılan davada, daha sonra taraflardan birinin avukatı olarak görev üstlenemez. (6325 S.k.M.9)

3.     EŞİTLİĞİ GÖZETME :  Taraflar arasında eşitliği gözetme bakımından arabulucu ile avukat arasındaki farklar nelerdir?

 Arabulucu, süreç boyunca taraflara eşit davranma ve onların gereksinimleri doğrultusunda adil olma ilkelerini gözetmekle yükümlüdür.

Arabulucu, tarafları bilgilendirecek, tarafların eşit fırsata sahip olmalarını gözetecek, anlaşma ile sonuçlanmasını ya da anlaşmanın icra edilebilirliğini  mümkün görmüyor ya da kanuna aykırı bir durum ortaya çıkıyor ise  arabuluculuğu bitirecektir. ( Avrupa Etik Kuralları)

Avukat, hasım tarafından ancak avukatı ile görüşebilir. (Hasmının avukatı yok ise) avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir. Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmesede) karşı taraf vekili meslektaşına verir.

 Avukat,  Türkiye  Barolar  Birliği’nce  kabul  olunan  mesleki  dayanışma  ve  düzen  gereklerine uygun davranmak zorundadır.

 4.     KENDİ KARARINI VERME HAKKINA RİAYET: Tarafların kendi kararını özgür iradeleri ile vermeleri konusunda arabulucuya ve taraf vekillerine düşen görev nedir?

  Kendi kararını verme hakkı, tarafların sürece başlamadan, süreç içerisinde ve sonuç aşamasında özgür ve aydınlanmış iradeleriyle, gönüllü ve baskı altında kalmadan karar vermelerini kapsar.

Arabulucu, arabulucunun seçimi, sürecin yürütülmesi, sürece katılım, süreçten çekilme ve süreci sonlandırma dâhil olmak üzere, arabuluculuğun her aşamasında tarafların kendi kararlarını verme hakkını gözetmekle yükümlüdür. Arabulucu, hazırlık aşaması veya ilk arabuluculuk toplantısında kendisinin arabuluculuk sürecindeki rolü hakkında taraflara bilgi vermek zorundadır. Arabulucu karar verme yetkisinin kendisinde değil, taraflarda olduğu hususunu vurgulamalıdır.

Arabulucu, hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak taraflara hukuki veya mesleki tavsiyelerde bulunamaz. Ancak gerekli ve uygun olduğunda aydınlanmış iradeyle seçim yapmalarına yardımcı olmak üzere uzmanlara danışmalarının önemini taraflara hatırlatmalı ve bu konuda tarafları bilgilendirmelidir.

Arabulucu, daha yüksek bir anlaşma bedeli veya arabuluculuk ücreti sağlamak amacıyla, taraflardan herhangi birinin kendi kararını verme hakkına etki etmemelidir. (AEK)

Avukat,  müvekkiline  davanın  sonucu  ile  ilgili  hukuki  görüşünü açılayabilir.  Fakat  bunun  bir teminat olmadığını özellikle belirtir. Avukat  aynı  davada,  birinin  savunması  öbürünün  savunmasına  zarar  verebilecek  durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul etmez.Bir  anlaşmazlıkta  taraflardan  birine  hukuki  yardımda  bulunan  avukat,  yararı  çatışan  öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.

Avukat, ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez.

5.     TARAFSIZLIK-BAĞIMSIZLIK: Arabulucu ve Avukat  mesleğin icrasında tarafsız ve bağımsız olmak durumunda mıdır?

Tarafsızlık, arabulucunun taraf tutmamasını ve taraflar hakkında önyargılı olmamasını kapsar.

Arabulucu, taraflardan birinin kişiliğine, geçmişine, inanç ve değerlerine ve arabuluculuk sürecindeki tutum ve davranışlarına veya başka bir sebebe dayanarak taraf tutmamalı ve önyargılı davranmamalıdır.

Arabulucu, arabuluculuk sürecini yürütürken tarafsız olmak ve tarafsızlığını şüpheli hâle getirecek davranışlardan kaçınmak zorundadır. Arabulucu, kendisinin davranış ve görünüşteki tarafsızlığından şüphe duyulmasına yol açacak şekilde, taraflara değerli bir hediye, yardım, borç veya değerli başka bir mal vermemeli ve onlardan da kabul etmemelidir.

Arabulucu, arabuluculuğu tarafsız bir şekilde yönetemeyecek ise arabulucu olma teklifini reddetmeli ve hangi aşamada olursa olsun arabuluculuktan çekilmelidir.

Arabulucunun tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hâl ve şartların varlığının söz konusu olması veya sonradan ortaya çıkması hâlinde, bu hususta tarafları bilgilendirmesine rağmen, taraflar, arabulucudan görevi üstlenmesini birlikte talep ederlerse, arabulucu bu görevi üstlenebilir veya üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir.

Arabulucu, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk sürecini arabuluculuğa uygun tarafsız bir yerde yürütmelidir.

Bir arabulucu, eğer tarafsız bir şekilde yürütemeyecekse, arabuluculuğu reddeder.” Önyargı, yanlılık, iltimas, arabulucunun uzak durması gereken davranışlardır. Arabulucu, hem tarafsız olacak, hem de taraflara tarafsız olduğunu gösterecektir; yani taraf tuttuğuna ilişkin herhangi bir izlenim verecek söz, tavır ve davranışlardan özenle kaçınacaktır. ( Amerika Hakemler Birliği Meslek Kuralları)

Arabulucu, bağımsızlığını , menfaat çatışmasını etkileyebilecek ya da böyle bir izlenim doğuracak durumları mutlaka taraflara açıklamalıdır. Arabulucu tarafsız ve bağımsız kalabileceğine emin ise ve taraflar da açıklamalardan sonra açıkça arabulucunun arabuluculuk yapmasına rıza göstermişler ise  arabuluculuğu kabul edebilir veya sürdürebilir.Arabulucu hem tarafsız olacak hem de tarafsız görünecek hem de tarafların tümüne eşit muamele etmeyi taahhüt edecektir. ( Avrupa Etik Kuralları )

 Avukat, Bağımsızlık / Üzerine düşen görevlerin çeşitliliği sebebiyle, hertürlü baskıdan, özellikle kendi menfaatlerinden ve dış etkenlerden neşet eden baskılardan arındırılmış tam bir bağımsızlığa sahip olmak durumundadır. Bu bağımsızlık, aynı zamanda, yargıcın bağımsızlığı ve adalete güven için de gereklidir. Dolayısıyla, avukat, bağımsızlığa halel gelmesini önlemeli ve müvekkilini, hakimi ya da üçüncü şahısları memnun etmek için meslek törelerini ihlalden kaçınmalıdır.  Bu bağımsızlık, adli makamlar nezdinde yürütülen faaliyetlerde olduğu kadar, örneğin bir hukuki mütalaa verirken de gereklidir. Çünkü, avukatın, müvekkiline, sırf onun gönlünü hoşetme kaygısı ile, veya herhangi bir dış etkenin tesiri altında kalarak verdiği hukuki mütalaanın gerçek bir değeri yoktur.

 Avukat, Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığı zedeleyecek iş kabulünden kaçınır. İddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.

Avukat, üzerine düşen görevlerin çeşitliliği sebebiyle, hertürlü baskıdan, özellikle kendi menfaatlerinden ve dış etkenlerden neşet eden baskılardan arındırılmış tam bir bağımsızlığa sahip olmak durumundadır.Bu bağımsızlık, aynı zamanda, yargıcın bağımsızlığı ve adalete güven için de gereklidir. Dolayısıyla, avukat, bağımsızlığa hale gelmesini önlemeli ve müvekkilini, hakimi ya da üçüncü şahısları memnun için meslek törelerini ihlalden kaçınmalıdır. (Avrupa Topluluğu Avukatlık Meslek Kuralları)

 6.       GİZLİLİK: Arabulucu ve avukat gizlilik kuralına uymalı mıdır? Arabulucu ve avukat edinmiş olduğu sırları saklamakla yükümlü müdür?

 Arabulucu, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile kayıtları gizli tutmak zorundadır. Arabulucu, tarafların arabuluculuk sürecinde nasıl hareket ettiği hakkında, sürece katılmayan üçüncü kişilere bilgi vermemelidir.Arabuluculuk sürecinde taraflardan biriyle özel oturumda bir araya gelen arabulucu, bu özel oturumda edindiği hiçbir bilgiyi, bilgiyi veren tarafın rızası olmadan, doğrudan veya dolaylı olarak diğer tarafa aktarmamalıdır. Arabulucu, bir arabuluculuk sürecine eğitim veya araştırma amacıyla katılım sağlarsa, tarafların kimlik bilgileri de dahil olmak üzere gizliliğe ilişkin haklı beklentilerine uygun davranmalıdır.

Gizlilik. Kanuni zorunluluk veya tarafların aksine anlaşmaları olmadığı sürece  arabuluculukta elde edilen tüm bilgiler gizli kalacaktır. Arabulucu, arabuluculuk görüşmesine katılmayan hiç kimse ile,  tarafların nasıl davrandığı ile ilgili bilgi paylaşımında bulunmamalıdır. Arabuluculuk eğitim, araştırma veya değerlendirme faaliyetlerinde de tarafların  kimlikleri gizli tutulmalı; tarafların gizlilikle ilgili beklentilerine sadık kalınmalıdır. Özel toplantılarda edindiği bilgiyi bilgi sahibinin olurunu almadan karşı tarafa iletmemelidir. Arabulucu gizlilikle ilgili taraf beklentilerini de yönetebilmelidir. (Amerika Hakemler Birliği Meslek Kurallarında 5.Standart)

Gizlilik, Arabulucu kanunen veya kamu düzeni gerekçesi ile zorunlu olmadıkça arabuluculukla ve arabuluculuk sürecinde ortaya çıkan bütün bilgileri gizli tutacaktır.  Bir tarafın arabulucuya verdiği gizli bilgiler bilgiyi verenin izni alınmadan veya kanunen zorunlu olmadıkça diğer tarafa açıklanamayacaktır. (Avrupa Etik Kuralları)

Avukat meslek sırrı ile bağlıdır. Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısiyle öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır. Avukatların bu hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir. Çekinme hakkının kullanılması hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.  ( Av.K.m.36)

Avukat meslek sırrı ile bağlıdır. Tanıklıktan çekinmede de bu ölçüyü esas tutar. Avukat,  davasını  almadığı  kimselerin  başvurması  nedeniyle  öğrendiği  bilgileri  de  sır  sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükümü kaldırmaz. Avukat,  yardımcılarının,  stajyerlerinin ve  çalıştırdığı  kimselerin  de  meslek  sırrına  aykırı davranışlarını engelleyecek tedbirler alır. Avukat,  kendisine  teklif  edilen  işi  gerekçe  göstermeden  de  reddedebilir.  Takdirine  esas  olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz.Avukat, zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez. Avukat,  davayı  almaktan  ve  kovuşturmaktan  çekinme  hakkını  müvekkiline  zarar  vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir. ( TBB-Av.Meslek Kuralları)

Müvekkilinin sırlarının mutemedi olması ve kendisine özel bilgi ve mesajlar geçirilmesi avukatın görevinin gereğidir. Sır olmaz ise güven de olmaz. Dolayısıyla, meslek sırrını korumak, avukatın hem hakkı, hem de başlıca ve temel görevidir. Avukat müvekkili veya müvekkilinin işleri çerçevesinde üçüncü şahıslar hakkında kendisine müvekkili tarafından verilmiş bütün gizli bilgilerle sırlara saygı göstermek zorundadır. Bu zorunluluk zamanla sınırlı değildir. Avukat, mesleki faaliyeti dolayısıyla kendisi ile işbirliği yapan herkesin ve yanında çalışanların meslek sırlarına saygı göstermelerini sağlar. (Avrupa Topluluğu Avukatlık Meslek Kuralları)

7.     MESLEKTE YETERLİLİK:

 Arabulucu, somut uyuşmazlıkta gerekli olan mesleki yeterliliği haiz değil ve tarafların makul beklentilerini karşılayamayacak durumdaysa, arabuluculuk teklifini reddetmeli ve hangi aşamada olursa olsun arabuluculuktan çekilmelidir.

Arabulucu, mesleki yeterliliğinden ve gelişiminden sorumludur. Bu anlamda kendi mesleki bilgi ve becerilerinin sınırlarının farkında olmalıdır. Arabulucu, gerek mesleki yeterliliğinin artırılması gerekse mesleki gelişimin sağlanması için, yenileme eğitimi başta olmak üzere, arabuluculukla ilgili her türlü bilimsel ve mesleki çalışmalara katılmalıdır.

Eğitim sayesinde kazanılan bilgi ve beceriler, arabuluculuk tecrübesi, toplumsal cinsiyete, sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıklara ilişkin farkındalıklar, bir arabulucunun mesleki yeterliliği ve gelişimi için gerekli olan önemli unsurlardır.

Taraflar, arabulucunun eğitimi, tecrübesi ve arabuluculuk sürecini yürütmedeki mesleki yeterliliği ile ilgili bilgilere rahatça erişebilmelidir. 

Yeterlilik . Arabulucu, tarafların makul beklentilerini karşılayabilecek yeterlilikte olduğu zaman arabuluculuk yapmalı; kendini yetkin ve yeterli hissetmiyor ise arabuluculuk yapmamalıdır. ( Amerika Hakemler Birliği Meslek Kurallarında 4.Standart)

Arabulucu kendini yetkin ve yeterli hissediyor ise işi kabul etmeli ; gerektiğinde yetkinliği ve eğitimi ile ilgili bilgi verebilmelidir. (Avrupa Etik Kuralları).

Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz.

Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez.

Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmağa dikkat edecektir.

Avukat,  mesleğin  itibarını  zedeleyecek  her  türlü  tutum  ve  davranıştan  kaçınmak  zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır. Avukat,  iddia  ve  savunmanın  hukuki  yönü  ile  ilgilidir.  Taraflar  arasında  anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.

8- UNVAN KULLANIMI – Avukat ve arabulucular unvanlarını ne şekilde kullanabilirler ? Reklam yasağının çerçevesi nedir?

Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti sırasında bu unvanını belirtmek zorundadır.Arabulucu, tabela ve basılı kâğıtlarının kullanımında arabuluculuk mevzuatına uygun hareket etmelidir.Arabulucu, reklam ve tanıtım yaparken dürüstlük kuralına uygun bir tutum ve davranış sergilemelidir. Arabulucunun, kendi nitelikleri, tecrübesi, hizmetleri ve ücreti konusunda vereceği bilgiler doğru olmalıdır. Arabulucu, tabela ve basılı kâğıtlarında veya elektronik ortamdaki reklam ve tanıtıma yönelik iletişimlerinde, arabuluculuk sürecinin sonucu ve başarısı hakkında kısmen de olsa söz vermemelidir. Arabulucu, hiçbir şekilde etik kurallarla çelişecek nitelikte reklam yapamaz.

Arabulucu reklam veya tanıtım yaparken yanlış bilgiler sunmamalı, dürüst olmalıdır. (Amerika Hakemler Birliği Meslek Kurallarında 7.Standart)

Arabulucular, uygulamalarını mesleki, güvenilir ve onurlu bir şekilde tanıtabilirler. ( Avrupa Etik Kuralları )

Avukat salt ün kazandırmağa yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir.  Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri büro levhaları reklam niteliği taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.  Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında faklı büyüklükte harflere, ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.

8.     ÜCRET -AVANS : Arabulucu  taraflardan, Avukat müvekkilinden ücretini ne şekilde alabilir? Avans ve masraf isteyebilir mi?

Arabulucu yapmış olduğu faaliyet karşılığı ücret ve masrafları isteme hakkına sahiptir. Keza, ücret ve masraflar için avans da talep edebilir. Arabulucu, arabuluculuk ücreti ve arabuluculuk süreciyle ilgili olarak ortaya çıkabilecek diğer masraflar hakkında, arabulucu olarak atanmasını müteakip mümkün olan en kısa sürede tarafları bilgilendirmelidir.

Arabulucu, arabuluculuk süreci başlamadan önce, arabuluculuk ücreti ve masraflarıyla ilgili olarak tarafların bir anlaşma yapmalarını sağlamalıdır.

Arabulucu, ücretini belirlerken; kendi niteliklerini, uyuşmazlığın niteliğini ve karmaşıklığını, arabuluculuk sürecinde gereken süreyi ve tüm diğer etkenleri dikkate almak, asgari ücret tarifesinin altında olmamak ve hak arama hürriyetini engellememek koşuluyla, hakkaniyete ve dürüstlüğe uygun bir şekilde hareket etmelidir.

 Arabulucu, tarafların kendi aralarında eşit olmayan miktarda ücret ödemesini kabul ettiği hâllerde; tarafsızlığından ödün vermemeli, fazla ücret vereni diğerine göre üstün tutacak tutum ve davranışlarda bulunmamalıdır.

Dava şartı arabuluculukta ücret, gider ve avansa ilişkin hükümler saklıdır.

Arabulucu taraflara arabuluculuk ücretleri ve masraflar hakkında doğru ve tam bilgi vermelidir. Ücretini de rayiç bedeller başta olmak üzere ilgili etmenler ışığında belirlemelidir. Taraflar bir başka şekil talep etmediği takdirde, ücret anlaşması yazılı yapılmalıdır. Ücretlendirme yapılırken tarafsızlığına zarar verecek yaklaşımlardan uzak durulmalıdır.  Arabulucu, arabuluculuğun sonucuna veya maddi miktarına bağlı ücretlendirme anlaşmalarına girmemelidir.  Taraflardan eşit olmayan ücretler kabul edilse bile arabulucunun taraflara eşit ve tarafsız yaklaşımına neden olmamalıdır. (Amerika Hakemler Birliği Meslek Kurallarında 8.Standart)

 Arabulucu, ücret hakkında tarafları bilgilendirmeli, ücrete ilişkin ilkeler kabul edilmeden arabuluculuğu kabul etmemelidir. ( Avrupa Etik Kuralları)

Avukat, masraflar ve/veya ücrete mahsuben bir avans ödenmesini talep ettiği zaman, bu avans işin gerektirdiği harcamalar ve vekalet ücretine biçilecek makul bir değerin üstünde olmamalıdır. Talep edilen avansın ödenmemesi durumunda avukat, ilgili  hükme riayet etmek kaydıyla sözkonusu davadan çekilme hakkını kullanabilir. (Avrupa Topluluğu Avukatlık Meslek Kuralları)

Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Arabuluculuk Asgari Ücret  Tarifesi hükümleri uygulanır.

Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde  yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez. Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.  ( Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi-2020)

Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret

1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.

Miktarı 9000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1350,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez. Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1350,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez. ( 2022 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre) 

9.     ARABULUCULUK UYGULAMALARININ GELİŞTİRİLMESİ : Arabulucu ve avukatlar arabuluculuğun  ve diğer uzlaşı yollarının uygulamasının geliştirilebilmesi için neler yapmalıdır?

 Arabulucu, arabuluculuğun geliştirilmesi ve arabuluculuğun barışçıl bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kabul edilmesi ve konuya dair toplumsal farkındalığın oluşturulması, arttırılması ve kurumun tanıtılmasından sorumludur. Arabulucu, arabuluculuk faaliyetinde bulunurken, arabuluculuk uygulamasını geliştirecek şekilde hareket etmeye dikkat ve özen göstermelidir. Arabuluculuğun farklı uyuşmazlık türlerinde uygulanabilmesine yönelik çalışmalar yapmalıdır. Arabulucu, arabuluculuk alanındaki değişik görüşlere saygı göstermeli ve hem mesleğini geliştirmek hem de uyuşmazlığa düşen taraflara daha iyi hizmet sunmak amacıyla, diğer arabulucularla karşılıklı olarak bilgi alışverişinde bulunmalı ve onlarla birlikte bilimsel ve mesleki çalışmalar yapmalıdır. Arabulucular kendi aralarında bu Kurallara uygun şekilde hareket edilmesi hususunda birbirlerini teşvik etmelidirler.

Arabuluculuk Uygulamasının İlerlemesi.  Arabulucu, arabuluculuk uygulamasını geliştirecek bir tavırla hareket etmelidir. Arabuluculuğun ulaşılabilir  hale gelmesi için  düşük ücret alınabilmeli, karşılıksız hizmet verilebilmelidir. Eğitim ve araştırma çalışmalarına  katılınmalı ,  uygun durumlarda katılımcılardan geri bildirimler alınabilmeli , yeni arabuluculara destek olunabilmelidir.  Farklı bakış açılarına saygı gösterilmeli, diğer arabuluculardan da bir şeyler öğrenilmeye çalışılmalı, mesleği geliştirmek ve daha iyi hizmet sunabilmek için diğer arabulucularla birlikte çalışılmalıdır.

Sağlıklı bir müzakere kültürü oluşturmanın ilk adımı “kültürel farklılıkların bilincine varmak” tır.  İkinci adım ise “kültürel farklılıklara saygı göstermektir”. Bundan sonraki aşama ise “ kültürler ötesi anlayış “geliştirme ve “kültürel farklılıkları bağdaştırma ve yönetme” sürecidir.

Taraflardan birinin menfaati özel olarak korunmayı  gerektiriyorsa  tamamen ya da kısmen ücretsiz arabuluculuk sağlanması veya arabuluculuk için adli yardım temin edilmesi imkanını göz önüne almalıdır. Arabulucular, arabuluculuk sürecinde silahların eşitliği ilkesine riayet edilmesini sağlamalıdır. Olası çözüm için zaman gerekiyorsa, arabulucu bu zamanı taraflara tanımalıdır. Devletler, arabulucular için uygun standartlar belirlenmesini sağlayacak tedbirler almalıdır. Arabuluculuk anlaşmaları icra edilebilirlikleri bakımından kamu düzenine aykırı olmamalıdır. (Amerika Hakemler Birliği Meslek Kurallarında 9.Standart)

 Arabulucuların arabuluculuk sürecinde yeterli ve bilgili olabilmeleri için sürekli güncellenen bir eğitim ve uygulamalara tabi tutulmalıdır. (Avrupa Etik Kuralları).

Sadece arabuluculara değil arabuluculuk sürecine katılan taraf vekili avukatlar da arabuluculuk uygulamalarının geliştirilmesine, taraf vekili olarak katılına arabuluculuk müzakerelerinde başarı sağlanabilmesi için gerekli özeni ve katkıyı sunmalıdır.

10.  TEŞVİK: Mahkeme aşamasında  da tarafların ve vekillerinin hakimin sulh ve arabuluculuk teşvikine uyması  gerekmez mi?

“Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa” teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir” (Hukuk Muhakemeleri Kanunu, m137)

İster dava şartı olsun ister olmasın, mahkeme tarafları sulh ve arabuluculuğa teşvik etmek durumundadır. Taraflar da  yargılamanın her aşamasında bu haklarını kullanabilirler.

 Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilir. (HUAK.m.15/5)

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. (HUAK.m.16)

11.  ARABULUCULUK MÜZAKERELERİ: Arabuluculuk müzakerelerinde taraf vekillerinin rolü nedir ?

HUAK- MADDE 14 - (1) Başkaca bir usul kararlaştırılmadıkça arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir.

İhtiyari arabuluculukta daha önceden bir usul kararlaştırılmamış ise arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir. İşte bu seçimde taraf vekili avukatların arabulucu seçiminde müvekkillerini uyuşmazlığın türüne, kapsamına göre, bağımsız ve tarafsız, etik değerler yönüyle güven veren, deneyimli,  işin uzmanı arabulucunun veya arabulucuların seçiminde rolleri büyük olmaktadır.

12.  ARABULUCULUK USULÜ: Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi sırasında taraf vekili avukatların rolü nedir?

Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder. Taraflar, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydıyla arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilirler. Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür. Arabuluculuk usulünün serbestçe belirlenmesinde taraf vekili avukatlar belirleyici olabilir. (HUAK.m15)

13.  ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİ- Arabuluculuk görüşmelerine sadece taraf vekilinin katılması katkı sağlar mı?

Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir. Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde arabulucu bir çözüm önerisinde bulunabilir. (HUAK-15/6,7)

Arabulucu; taraflara ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir. ( Dava Şartı Arabuluculuk, HUAK,18/A-10)

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. ( Dava Şartı Arabuluculuk, HUAK,18/A-11)

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları, idareler ise oluşturacakları komisyon aracılığıyla katılabilirler. İşverenin adi veya resmi yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilir ve son tutanağı imzalayabilir. (HUAKY.m.25/1)

14.  AVUKAT İLE BAŞVURU: Arabuluculuk başvurusu avukat ile yapılmış ise, arabulucu ilk önce asili mi aramalıdır yoksa avukatını mı?

Arabulucu adliye arabuluculuk bürosu tarafından görevlendirildikten sonra ilk önce başvuran taraftan başlamak üzere asiller ile ön görüşme yapar, başvurucudan ve diğer taraftan uyuşmazlığın esasını öğrenir. Arabulucu asilleri, arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında aydınlatıp, arabuluculuk yoluyla uyuşmazlığın çözümünün ekonomik, sosyal ve psikolojik faydalarının olduğunu hatırlatarak onları bilgilendirir. Asilleri ilk oturuma varsa vekilleri ile birlikte davet eder. (HUAKY-25/2)

Arabulucu ilk oturum davetini yaparken toplantı tarihi ve yerinin belirlenmesi konusunda taraflar ile iletişim kurar. Taraflarla yaptığı görüşme sonucunda bir mutabakat sağlanamazsa toplantı tarihini ve yerini kendisi belirler.(HUAKY-25/3)

7201 sayılı Tebligat Kanunu (“Kanun”) 11. maddesinde açıkça belirtildiği üzere vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması esas olup ilgili maddede; “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.” denerek dosyada bulunan tarafa ait vekil sayısının birden fazla olması halinde tebligatın bunlardan yalnızca birine yapılmasının yeterli olduğu, birden fazla vekile tebligat yapıldığı takdirde ilk yapılan tebliğ tarihinin esas alınacağı düzenlenmiştir. Tebligat vekile bürosunda yapılacak ise resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılması gerekmektedir.

 Bu durumda bir tarafta kanun diğer tarafta yönetmelik hükmü bulunmaktadır. Aslında her iki düzenleme birbiri ile çelişmemekte birbirini tamamlamaktadır.  Şu bir gerçek ki, tarafın avukatı var ise ve iletişimin / tebligatın asille yapılacağına ilişkin açık bir onay olmadığı sürece taraf vekili avukat ile görüşülecektir.  Asillerin görüşmelere katılımı, asıl sorunu yaşayan kişilerin duygu ve düşüncelerinin birinci elden birbirlerine aktarımı, empati kurulması, sistematik tekniklerin daha başarı ile uygulanabilmesi açısından son derece önemlidir. İşte bu hususlar başvurucu vekili avukata anlatılmalı ve arabuluculuk konusunda bilgilendirilmesinin ve oturuma katılımının önemi avukat tarafından müvekkiline anlatılabilmesi teşvik edilmelidir. Avukatın bilgisi ve onayı dahilinde asil bizzat arabulucu tarafından aranıp arabuluculuk hakkında ve  arabuluculuk sürecinin nasıl işleyeceği hakkında bilgilendirilebilir ve uyuşmazlık konusunda gereken detaylı bilgi alınabilir. “Asilleri ilk oturuma varsa vekilleri ile birlikte davet eder” cümlesinden anlaşılması gereken  ise tarafın avukatı tarafından başvuru yapılmamış ya da avukatın bilgisi dahilinde asil ile görüşülmüş olması durumunda asile avukatı ile birlikte katılmasının önemi anlatılmak istenmiştir.  Bu durumda, asil katılabileceği gibi, özel yetkili vekaletname ile avukatı da katılabilir. Ancak,  tavsiye edilen   taraf ve avukatının birlikte katılımıdır. Özellikle  taraf eşitliğinin arabulucu tarafından gözetilmesi kolaylığı, diğer taraftan sistematik tekniklerin kullanılabilmesi bakımından  işçi tarafın avukatı ile birlikte katılması – yönetmelikte açıkça yazılmış olmasa bile- teşvik edilmektedir.

 Avukat -Arabulucu

İHSAN BERKHAN

09.02.2022 tarihinde güncellenmiştir. 


[1] TANRIÖVER, Süha, Hukuk Uyuşmazlıkları Kapsamında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Özellikle Arabuluculuk (Makale) Kaynak: http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2006-64-227 Erişim: 11.04.20120 

  • Paylaş: